8 Şubat 2013 Cuma

SAP HANA Veritabanına Geçiş

SAP Business Suite’in (ERP, CRM, PLM vs.) SAP HANA üzerinde çalışabileceği haberini duymuşsunuzdur. Peki mevcut sisteminizi SAP HANA üzerine taşımak isterseniz ne yapmanız gerekecek?

Önceki yazılarımda SAP HANA’nın bir veritabanı uygulaması olduğundan –aslında çok daha fazlası ancak şimdilik konuyu burada kapatalım- bahsetmiştim. Haliyle mevcut sistemlerinizi SAP HANA’ya taşımak istediğinizde, bir veritabanı sunucu geçişi (migration) yapmanız gerekecek. Güzel haber şu; bu operasyon için özel bir bilgi ya da birikime ihtiyacınız olmayacak. Mevcut veritabanı sunucunuzu daha önce taşıdıysanız ya da işletim sisteminizi değiştirdiyseniz, SAP HANA geçişine de hazırsınız demektir.

Veritabanı sunucu geçişi mevcutta kullandığınız SAP uygulamalarının fonksiyonalitesinde hiç bir değişikliğe neden olmayacak. Konfigürasyon, kişiselleştirme, erişim, güvenlik vs. gibi SAP uygulamanızın tüm kritik parçaları aynı kalacak.

Bu durumda hemen şimdi SAP HANA’ya geçiş yapmak için önünüzde hiç bir engel yokJ

6 Şubat 2013 Çarşamba

SAP HANA'nın Mağazacılık Sektöründe İş Süreçlerine Etkisi

Bir önceki yazımda SAP HANA’nın yalnızca bir veritabanı olmadığını, çok daha fazlası olduğunu ifade etmiştim. Örnek bir sektör üzerinden ne demek istediğimi açıklayayım.
Klişe bir tabirle söze başlayayım; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. İş süreçleri de, canlı birer organizmadır. Bugün için çok başarılı olan bir model, muhtemelen yarın işe yaramayacaktır. Bunun en iyi örneği mağazacılık sektöründe görülebilir. Mağazacılık sektöründe yabancıların “showrooming” adını verdiği alışveriş alışkanlığı ana akım olmuş durumda. Kısaca “showrooming” ne demek anlatayım. Fiziksel bir mağazadayken, beğendiğiniz bir ürünü, akıllı telefonlar aracılığıyla muadilleriyle karşılaştırma, online alışveriş sitelerinde aynı ürün için fiyat araştırması yapma ve ürün ile ilgili yorumları okuma olayına “showrooming” deniliyor. Aşağıdaki rakamlar “showrooming”in mağazacılık sektörüne etkisini net bir biçimde anlatıyor.
·         Geçen yıla göre %134 artışla, 48 milyon tüketici mağaza içindeyken akıllı telefonunu alış veriş amaçlı kullanıyor.
·         Bu tüketicilerin %70’i mağazada beğendiği bir ürünü online alışveriş sitelerinden daha ucuza almayı tercih ediyor.
·         2012 yılında mobil cihazlar vasıtasıyla yapılan satışlar %81 artışla, 25 milyar dolara ulaştı.
·         2017’de ise bu rakamın 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
·         Tüketicilerin %73’ü kendi kişisel ilgi alanlarına yönelik mobil reklamlar görmek istiyor.
·         Tüketicilerin %65’i fiziksel bir mağaza içindeyken kendilerine, geçmiş tüketim alışkanlıkları gözetilerek çeşitli kampanyalar sunulmasını istiyor.
Çoğunuzun mobil telefonuna önemli bir toplantıdayken veya araba kullanırken veya kitap okurken “Gömlek 49, Ceket 99, Takım Elbise 199” minvalinde mesajlar gelmiştir diye tahmin ediyorum. Bu mesajı size gönderen firmadan sadece kravat alıyor olsanız dahi, yine aynı mesaja maruz kalıyorsunuz. Mağazacılık sektöründeki firmalara önerim; bu tarz spam içerikli pazarlama kampanyalarından kaçınmaları yönünde olacak. Araştırmalar da bu görüşümü destekler durumda; tüketicilerin %75’i kendilerine özel kampanyalar düzenlenmesini istiyor. Yani doğru zamanda, doğru ürünün kendilerine önerilmesini istiyor. Mağazacılık sektöründeki firmalar açısından bakınca milyonlarca müşterinin her birine özel kampanyalar yapmak ne kadar mümkün? İşte burada SAP HANA ve Sybase SUP devreye giriyor.
Bir önceki yazımda SAP HANA’nın ne olduğunu anlatmıştım. Bilmeyenler için kısaca Sybase SUP’u da anlatayım; SUP kurumsal mobil uygulama geliştirme platformudur. Yazılan kodlar, üzerinde bir değişiklik yapılmadan iOS, Android, Blakberry, Windows gibi farklı platformlarda kullanılabilir. Bizim örneğimizde SUP şart olmamakla beraber, kullanılmasını tavsiye etmekteyim.
SAP HANA’nın en büyük etkisi iş süreçlerini yeniden dizayn etmenize olanak sağlaması olacaktır demiştim. Şimdi mağazacılık sektöründe “Store Experience”ın –tam olarak Türkçe’sini bulamadım ancak kabaca şu şekilde ifade edilebilir; müşterilerin fiziksel bir mağazada yaşadığı tatmin veya tatminsizliklerin satınalma eğilimlerine yansıması- SAP HANA ile nasıl değiştirilebileceğini ve geliştirilebileceğini anlatayım.
Şöyle bir mağaza düşünün; içeri adım attığınız anda mobil cihazınıza sizin ilgi alanınıza giren ürünlerle ilgili çeşitli kampanya bilgileri gönderiyor. Dikkat edilmesi gereken konu şu; sizi benzerlerinizle bir tutup onlara önerdiği aynı kampanyayı önermiyor, doğrudan size özel bir kampanya planı yapıp sunuyor.
Mevcut durumda çoğu mağazacılık firması CRM yazılımını çok yavaş olduğu için kullanamaz haldeyken, siz daha mağazaya adım atar atmaz milyarlarca işlem içinden sizin daha önce yaptığınız işlemleri tek tek bulan, çıkan sonuçları değerlendirip, tamamen size özel bir kampanya planı oluşturmak hayalcilik olarak görülebilir. Ancak SAP HANA ile bu söylediğim artık mümkün.
SAP HANA, büyük hacimli veriler üzerindeki yüksek hızı sayesinde yukarıda saydığım tüm işlemleri anında yerine getirebiliyor. Geriye bu kampanyanın müşteriye ulaştırılması kalıyor ki burada da Sybase SUP ile –ya da başka yollarla- geliştirdiğiniz mobil uygulama devreye giriyor. Lokasyon bazlı yapacağınız bir uygulama sayesinde SAP HANA mağazaya girdiğinizi anlıyor, mağazadaki stokları kontrol ediyor, sizin geçmiş satınalma alışkanlıklarınızı inceliyor ve büyük hacimli veri üzerinde istatistiksel analizler yaparak size en uygun kampanyayı tasarlıyor ve bunu aynı anda mağazalar zincirini gezen, sizin gibi binlerce müşteri için ayrı ayrı yapıyor.
Bu sebeple SAP HANA’ya, yalnızca bir veritabanı demek haksızlık olacaktır. SAP HANA bir veritabanından öte, iş süreçlerinizi yeniden tasarlayabileceğiniz bir uygulamadır.

SAP HANA Nedir?

Merhaba,
İlk yazımda BW’nun HANA üzerinde kurulumu için gerekli olanları Daniel Rutschmann’ın bloğundan alıp Türkçe’ye çevirdim. Ancak yakın çevremden gelen tepkiler sonrasında çoğu kişinin –SAP ekosistemi içerisinde yer alanlar da dahil- HANA hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu anladım. Bu sebeple bloğumun ikinci yazısında genel anlamda SAP HANA’nın ne olduğunu, kurumsal iş yazılımları dünyasında nasıl bir etki yaratacağını anlatacağım.
Çeşitli ortamlarda SAP HANA için “R/4” denildiğini duydum. Teknik açıdan çok yanlış bir ifade olmakla beraber bir benzetme olarak kullanıldığında müthiş bir isimlendirme olmuş. R/3’ün son 20 yılda kurumsal iş yazılımları dünyasında yarattığı etki ve SAP HANA’nın yakın gelecekte yaratacağı etki düşünülürse,  R/4 metaforunu çok daha sık duyacağımızı tahmin ediyorum.
SAP’nin kendi sitesinde yaptığı tanıma göre SAP HANA; bellek içi çalışabilen bir veri platformudur. Gerçek zamanlı analitikleri çalıştırmak ve gerçek zamanlı uygulamalar geliştirmek ve çalıştırmak için biçilmiş kaftandır. Bu gerçek zamanlı veri platformunun ortasında, pazardaki tüm veritabanlarından tamamen farklı SAP HANA veritabanı yer almaktadır.  
Yukarıdaki tanımı okuyunca SAP HANA’nın bir çeşit veritabanı –belki de veri platformu demek daha doğru olacaktır- olduğunu anlamışsınızdır.
SAP denilince hepimizin aklına veritabanı yerine ERP, CRM, BI gibi kurumsal iş yazılımları geliyor, neredeyse hiç birimiz SAP’yi veritabanı işi ile ilişkilendiremiyoruz. Ancak “2015 yılına kadar veritabanı pazarında en büyük ikinci oyuncu olmak” SAP’nin şu an için ana hedefi. Bu hedefi tutturmak için de HANA, SAP’nin elindeki en güçlü silah durumunda.
Çoğu kişi SAP Forum’ların her sene belli bir konseptte yapıldığını bilmez. –Eski patronum Semih Gür söyleyene kadar ben de bilmiyordum-  Bu sene yapılan SAP Forum’a katıldıysanız eğer, her sunumun ilk sayfasında yarışan bisikletçilerin resmini ve “Yepyeni Bir Yarış” yazısını görmüşsünüzdür. Forum’un konsepti SAP’nin niyetini açıkça ifade ediyordu, “Yepyeni Bir Yarış; Veritabanı.”    
  
SAP HANA’yı anlamak için öncelikle bellek içi veritabanı (in memory database) kavramını daha iyi anlamakta fayda var. Veriyi disklerde (secondary storage) tutan geleneksel veritabanlarının aksine bellek içi çalışan veritabanları, veriyi ana bellekte (primary storage / RAM) depolamaktadır. Optimizasyon algoritmaları daha basit ve CPU kullanımları daha düşük olduğu için bellek içi veritabanları disk optimize veritabanlarından en az 10, bazı durumlarda milyon kat daha hızlıdır.

Aslında olayı yalnızca “hızlı veritabanı” olarak düşünmek ciddi anlamda bir yanlış olacaktır. SAP HANA, mevcut kurumsal iş yazılımlarınızın performansını artırarak iş yapış şekillerinizi de iyileştirecek bir çözüm olarak düşünülmeli. İlerleyen günlerde örnek uygulamaları yazmaya çalışacağım ancak şimdilik “Öngörücü Analiz” (Predictive Analysis) uygulamasından bahsedeceğim. İlk olarak öngörücü analizin tanımını yapayım; istatistiksel ve matematiksel teknikler kullanılarak büyük hacimli veri (big data) içerisinde anlamlı korelasyonlar, modeller ve trendler bulma işidir. Şimdi olaya diğer boyutu ile bakabiliriz; günümüz iş dünyası geçmişte olmuş ve bitmiş olaylara bakarak karar verme eğiliminden, gelecekte olacakları tahmin edip proaktif olarak önlem alan bir yapıya bürünüyor. İşletmeler bu yapıyı kurmak için de öngörücü analizler yapmak arzusundalar. Ancak bugüne kadar karşılaşılan en temel problem büyük hacimli verinin (big data) işlenmesinin zorluğuydu. SAP HANA sayesinde işletmeler çok büyük hacimli verileri analiz edilebilme imkanına sahip olacağı için gelecek hakkında da önceden kestirimde bulunabilecekler. Olaya bu açıdan bakınca hız ve performansın neden bu kadar önemli olduğunu anlamışsınızdır umarım.
Yukarıdaki açıklamadan çıkarılması gereken bir diğer ders de şu; çok kısa bir süre içerisinde gerçek anlamda danışmanlık firmaları ortaya çıkacak, SAP HANA teknolojisine ayak uyduramayan danışmanlık firmaları ise elimine olacak. Yani şu anda olduğu gibi, yalnızca işletmelerin yaptığı işi SAP yazılımlarına aktaran danışmanlar yerine, istatistiksel modeller oluşturup, bu modelleri müşterilerinde kurgulayan ve bu kurgu sayesinde müşterilerinin geleceği görmesine yardımcı olacak danışmanlar değer kazanacaktır. –Bu şekilde belki yerlerde sürünen danışmanlık bedelleri de yeniden hak ettiği değeri bulur J-
Son olarak; aslında bugün masaya uzun zamandır yazmak istediğim, edebi değeri olan bir yazı için oturmuştum ancak kendimi SAP HANA ile ilgili blog yazarken buldum. Youtube’da Arif’in Manchester’a attığı golü ararken Songül Karlı videosuna denk gelen yurdum gencini şimdi daha iyi anlıyorum J
Umarım yazdıklarım faydalı olmuştur.
Sevgiyle kalın…

5 Şubat 2013 Salı

BW on HANA'ya Geçiş İçin Nelere İhtiyacım Var?


Bu yazıda SAP NetWeaver BW Powered by HANA çözümüne geçiş için gerekli ön şartlardan bahsedeceğim. SAP NetWeaver BW ve SAP HANA veritabanı olmak üzere inceleyeceğimiz iki ana başlık mevcut. İstersenizönce BW tarafı ile başlayalım.

Gerek duyulan minimum SAP NetWeaver BW sürümü 7.3 SP5’tir. SAP HANA geçişinden bağımsız olarak BW 7.3’e upgrade için eski, rol bazlı yetkilendirmeleri BW 7.0 ile gelen analiz yetkilendirmelerine çevirmeniz gerekmektedir. BW 7.0 versiyonunda rol bazlı yetkilendirmeler kullanılabilirken, 7.3’te bu mümkün değildir. BW 7.3 bir Unicode sisteme ihtiyaç duymamaktadır. Bununla birlikte, SAP HANA’yı BW sisteminizin altında çalışan bir veritabanı olarak kullanmak istediğinizde SAP NetWeaver BW Unicode sisteme ihtiyacınız olacaktır. Olaya iyi tarafından bakınca veritabanı geçişinden önce Unicode çevrimi yapmak zorunda kalmayacaksınız. Mevcutta kullandığınız -Oracle gibi, IBM DB2 gibi- veritabanından SAP HANA’ya geçiş esnasında Unicode çevrimini kolayca yapabilirisiniz.

SAP NetWeaver BW sisteminizi SAP HANA veritabanı sunucusundan ayrı bir uygulama sunucusunda tutmanız gerektiğini unutmayın. Dahası, BW sisteminin üzerinde çalıştığı SAP NetWeaver ABAP stack, SAP NetWeaver Java stacktan ayrılmalı. Dual stack kurulumları SAP NetWeaver BW on HANA’da desteklenmiyor. Şu anda BW Accelerator kullanıyorsanız eğer, BW on HANA geçişinden sonra bu uygulamaya artık ihtiyacınız kalmayacak. Ayrıca,  kümelenmiş tablolar, SAP HANA database geçişinden sonra tüm sistem bellek içi çalışacağı için elimine olacak.

BW sisteminizi BW on HANA sistemine çevirdikten sonra InfoCubeler ve DataStore Objelerin (DSOs) HANA’ya optimize edilmiş InfoCubelere ve DSOlara çevrilmesi opsiyonel bir konudur. Veritabanı geçişinden sonra BW bakış açısıyla bakıldığında herşey aynıdır. SAP HANA veritabanı kullanılacağı için raporlamalar çok daha hızlı olacaktır. Bununla beraber, bellek içi uygulamaların avantajlarından daha fazla yararlanmak isterseniz InfoCube ve DSOlarınızı HANA’ya optimize edilmiş hale getirebilirsiniz. Bu geçişte önemli konu; 3.x dataflowların 7.x dataflowlara çevrilmesi gerektiğidir. Diğer türlü InfoProviderlarınız HANA’ya optimize hale getirilemez.

Hızlıca işin veritabanı boyutuna da bakalım. Gerekli olan HANA versiyonu SAP HANA 1.0 SP3’tür. Tüm SAP HANA sertifikalı donanım tedarikçileri SAP HANA donanımını SAP HANA veritabanı sistemi kurulu olarak size teslim edecektir.

Son olarak geçiş sonrası kullanmak istediğiniz tüm BW add-onlarını iyice düşünün. Her ne kadar SAP NetWeaver BW 7.3’ün ilişkisel veritabanı üzerinde çalışan versiyonlarında desteklenseler bile, bazı add-onlar BW on HANA sisteminde desteklenmemektedir.

Daniel Rutschmann’ın blog yazsının Türkçe’ye çevirisidir. İlgili yazının orijinaline http://www.saphana.com/community/blogs/blog/2012/03/14/what-do-i-need-to-move-to-sap-netweaver-bw-powered-by-sap-hana linkinden ulaşılabilir. Çeşitli terimleri Türkçe’leştirmeye çalışırken hatalar yapmış olabilirim.