(*Tamam ben de farkındayım, hayatta üzerine düşünülebilecek ve sorular üretilebilecek çok daha önemli konular var :) )
Sovyet Patent Enstitüsü’nde yönetici olarak çalışan bilim
insanı Genrich Altshuller, incelediği 40.000 patent başvurusundan sonra, alınan
yeni patentlerin %95’inin eski bir teknoloji üzerinde ufak bir değişiklikten,
%4,5’inin ise eski bir teknoloji üzerinde büyük bir değişiklikten ibaret
olduğunu gördü. Altshuller’e göre yeni patentlerin yalnızca %0,5’i hayatımıza
yeni bir teknoloji sokmayı başardı.
Peki yeni ürün icat etmek bu kadar zor ise neden “inovasyon”
kelimesi hiç bir yöneticinin ağzından düşmüyor? İnovasyon yalnızca ürün
geliştirmek değildir. Eski bir ürünü pazara yeni bir biçimde sunmak yani yeni
bir iş modeli inşaa etmek de bir inovasyondur. Yeni iş modeli inovasyonlarını
üç tane örnek vererek açıklamaya çalışayım.
- Salesforce: Dünyanın bir numaralı CRM yazılımı olarak görülen Salesforce’ta olup da SAP CRM’de olmayan nedir? Hiçbirşey. İki ürünün de tüm fonksiyonları birbirinin benzeridir. Hatta SAP CRM’in bazı konularda daha iyi olduğu bile söylenebilir. Salesforce’u bir numara yapan ürünün özellikleri değil iş modelidir. Dünyadaki şirketlerin tahmini olarak %90’ı KOBİ’lerden ibarettir ve KOBİ yöneticileri için “satış” bir numaralı önceliktir. Her KOBİ, satış süreçlerini kusursuz yürütmek ister. Bu sebeple hepsi potansiyel bir CRM müşterisidir. Ancak bu KOBİ’lerin neredeyse tamamı büyük donanım maliyetlerini, uzun implementasyon sürelerini ve ilk seferde ödenmesi gereken yüksek lisans bedellerini karşılayamaz. İşte Salesforce’un başarısı burada yatıyor. Sıfır donanım maliyeti, kullanıma hazır bir sistem ve aylık 5 dolardan başlayan lisans ücretleri. Bu şartlar altında KOBİ sahipleri sizce hangi ürünü seçer; SAP CRM mi yoksa Salesforce mu?
- Xerox: Dünyanın en büyük baskı makinası üreticilerinden olan Xerox, 1959 yılında Model 914’ü inovatif bir ürün olarak piyasaya sürmüştü. Dünyanın ilk ticari fotokopi makinası olan Model 914’ün doküman kopyalama işinde bir devrim yapması ve satışlarının da en az ürünün inovatif boyutu kadar büyük olması bekleniyordu. Ancak öyle olmadı. Ürün zamanın şartlarında mükemmeldi ancak fiyatı da bir o kadar pahalıydı. Xerox ürünü satabilmek için çeşitli yollar aradı ancak bir türlü başarılı olamadı. Bunun üzerine Xerox ürünü satmak yerine kiralamaya karar verdi. Çok cüzi bir rakama Model 914’ü müşterilerine verecek olan Xerox, aylık 2.000 fotokopiyi geçmemek kaydıyla müşterilerinden sabit bir ücret alacaktı ve bu ücret kapsamında servis ve destek hizmetlerini de ücretsiz olarak sunacaktı. Kullanıcı ürünü istediği zaman iade edebilirdi. İş modelinin başarılı olabilmesi için müşterilerin aylık 2.000’den fazla fotokopi çekmesi gerekiyordu ve o dönemde ortalama bir müşteri aylık 400 fotokopi çekiyordu. Bu riskli görünen iş modeli başarılı oldu, Model 914’ün teknolojik üstünlükleri sebebiyle müşteriler, ayda değil, günde 2.000’den fazla fotokopi çekmeye başladı. 12 yıllık süre içerisinde Xerox %41 büyüme sağladı.
- Apple: Çok değil bundan sadece 14 yıl önce yazılım ve donanım üreticisi Apple’ın CEO’su Steve Jobs, iPod adında ürünü üretmeye karar verdi. Jobs’ın bu kararı iş çevrelerinde espri malzemesi oldu. Macintosh gibi bir devi yaratan Apple, Çinlilerin 3-5 dolara ürettiği müzik dinleme cihazını üretecek ve onlara rakip olacaktı. 2003 yılında iTunes kurulana kadar bu düşünce doğruydu ancak iTunes’un kurulmasıyla beraber işler tamamen değişti. Apple artık yalnızca bir yazılım ve donanım üreticisi değildi, dünyanın en büyük online müzik perakendecisiydi. Aynı strateji iPhone ve iPad’de de sürdürüldü. App Store vasıtasıyla satılan uygulamalardan Apple %30 pay almaya başladı ve bu sayede Apple hiç bir uygulama geliştimeden, dünyadaki developerların geliştirdiği uygulamaları pazarlamasına yardımcı olarak milyonlarca dolar kar elde etmeyi başardı.
Yukarıdaki örneklerde anlatılan şirketlerin tamamı mevcut
bir ürünü farklı bir metod ile müşterilerine sunarak inanılması güç karlar elde
ettiler. İş modeli inovasyonunun önemi işte budur.
Bunları “SAP Dünyası Hakkında Çeşitli Paylaşımlar” başlıklı
blogumda neden anlattığımı da bir yıl sonra kaleme alacağım bir yazımda
paylaşacağım. Siz şimdilik bunu dinlemekle idare edin J https://www.youtube.com/watch?v=fKmhySqx_6I